Güncel
Han Tuman hezimeti İran’ı salladı
Bundan bir hafta önce Suriye’deki muhalif grupların oluşturduğu Fetih Ordusu, BAAS rejimi kontrolünde bulunan ve İran Devrim Muhafızları (IRGC) tarafından savunulan Han Tuman’ın kontrolünü eline geçirerek İran kuvvetlerinde ciddi bir zayiata sebep oldu.
Ä°ran'ın Han Tuman'da aldığı ağır yenilgi dünya ve Ä°ran kamuoyunda yankı buldu: ölen Ä°ranlı askerlerin fotoÄŸrafları sosyal medyada paylaşıldı. Olay IRGC'nin Suriye savaşının baÅŸlamasından bu yana aldığı “en ağır yenilgi” olarak deÄŸerlendirildi.
İran yayın organı Jam News'in haberine göre Afgan Şii milislerden Fatimiyyun Taburu, Lübnan Hizbullah'ı ve IRGC'den toplam 80 kişi öldürüldü.
Muhalif kaynaklar tarafından sosyal medyada yayınlanan bir videoda ölenler arasında çok sayıda Afgan, İranlı ve Hizbullah militanının olduğu görüldü.
Åžia News ise Han Tuman'da çatışan Afganlı milislerin kendi aralarında yaptıkları yazışmaları yayınladı. Yazışmalarda “Bizi esir almalarına izin vermeyeceÄŸiz, inÅŸallah ÅŸehit olacağız” dedikleri görüldü.
IRGC yaptığı açıklamada 21 askerinin yaralandığını söylerken ikisi üst düzey olmak üzere 17 “askeri danışman”ının öldüğünü söylüyordu. Han Tuman'da öldürülen iki üst düzey IRGC'li: Emekli olmasının ardından geçtiÄŸimiz ay Suriye'ye giden Kıdemli TuÄŸgeneral Cevad Durbin ve dış operasyonlar birimi Kudüs Güçleri'nde komutan olan TuÄŸgeneral Şâfi Şâfi idi.Geri kalan 13 IRGC askeri ise Ä°ran'ın Mazandaran eyaletinde görevli bulunan 25. Kerbela Taburu'na mensup askerlerdi.
ESÄ°R ALINAN Ä°RANLILAR
Devrim Muhafızları eski komutanlarından ve şu anda milletvekili olan Muhammed İsmail Kevseri, Han Tuman'da beş ya da altı İranlının esir alındığını söyledi.
IRGC bağlantılı Fars Haber ajansından muhabir Sohofi, Fetih Ordusu'nun esir aldığı 3 İranlıyı öldürdüğünü ve 5'ini de bilinmeyen bir yerde sakladığını iddia etti.
Esir alınan militanlardan ikisinin video ve fotoğrafları yayınlandı; İran ya da Hizbullah militanı oldukları düşünülüyordu. Ancak Hizbullah, Han Tuman'da hiçbir militanının yakalanmadığını açıkladı. Videoda, her iki militanın Suriye Arapçasını ana dilleri gibi konuştukları fark edildi. Esirlerden birinin 10 Mayıs'ta muhaliflerden Ceyş'ül Feth grubu tarafından öldürüldüğü iddia edildi.
KASIM SÃœLEYMANÄ° SAHNEDE
IRGC dış operayonlar birimi Kudüs Güçleri komutanı Kasım Süleymani'nin 8 Mayıs'ta Ä°ran meclisinde planlanmış konuÅŸması vardı. Ancak Süleymani Ä°ran'da deÄŸildi; kendisinin “seyahatte” olduÄŸu söylendi.
Süleymani, ‘seyahatinden' 11 Mayıs'ta, 1979 yılında eÄŸitmeni olan IRGC Donanması Amirali Muhhamed Nazeri'nin cenazesine katılmak için geri döndü. IRGC ilk önce Nazeri'nin Basra Körfezi'ndeki bir operasyon sırasında “ÅŸehit” olduÄŸunu açıkladı; ancak daha sonra yapılan basın açıklamasında Nazeri'nin Ä°ran-Irak Savaşı'nda maruz kaldığı gaz saldırısının beri devam etmekte olan kimyasal komplikasyonlar neticesinde öldüğü belirtildi.
YENİLGİ SONRASI RESMİ AÇIKLAMALAR
DiÄŸer yandan Ä°ranlı yetkililer ve komutanlar Han Tuman baÅŸarısızlığını pek de önemli bir geliÅŸme deÄŸilmiÅŸ gibi yansıtmaya çalışıyorlardı. Dini lider Hamaney'in dış iliÅŸkiler baÅŸ danışmanı Ali Ekber Velayeti, Suriye'de Esed yanlısı koalisyonun hiç olmadığı kadar “kuvvetli” olduÄŸunu söylüyordu.
Velayeti, 7 Mayıs'ta Baas rejimi lideri Esed ile Åžam'da görüşmüş ve Ä°ran'ın kendisine her zaman destek vereceÄŸinin garantisini verdi. Velayeti görüşme ardından basına yaptığı açıklamada Esed'in iktidarda kalmasının Ä°ran'ın “kırmızı çizgisi” olduÄŸunu belirtiyordu.
IRGC'nin Kerbala birimi 7 Mayıs'ta yaptığı resmi açıklamada “ÅŸehtilere” övgüler düzüyor ve insanlardan sükûnetlerini korumalarını ve” tekfircilerin sosyal medyada yürüttüğü psikolojik savaÅŸa itibar etmemelerini” söylüyordu. Birimin kumandanı ve sözcüsü verdiÄŸi demeçlerde bu sözleri yineliyordu.
IRGC komutan yardımcısı Hüseyin Salami, 10 Mayıs'ta yaptığı açıklamada Han Tuman'ın stratejik bir yenilgi olmadığını, savaşın “DireniÅŸ Ekseni”nin kontrolü altında olduÄŸunu söylüyordu.
RESMİ İNTİKAM AÇIKLAMARI
Ãœst düzey Ä°ranlı yetkililer ve komutanlar, Fetih Ordusu ‘pusu'sunun intikamının alınacağı belirtiyordu. Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri Ali Åžemkani, 9 Mayıs'ta bir gazeteciye verdiÄŸi röportajda “Ä°ran ve müttefikleri yani Rusya, Suriye ve Hizbullah”ın saldırıyı, “ateÅŸkesin planlı bir ÅŸekilde ihlali” olarak gördüklerini ve bunun sorgulanması gerektiÄŸini söylüyordu.
Yüksek Temyiz Konseyi üyesi ve eski IRGC komutanı Muhsin Rızai, 9 Mayıs'ta sosyal medyada paylaÅŸtığı bir ileti ile “sert bir intikam” alınacağı uyarısında bulunuyordu.
IRGC komutan yardımcısı Hüseyin Salami, 10 Mayıs'ta yaptığı açıklamada kaybedilen yerlerin geri alınacağını söylüyordu.
Kerbela Bölüğü sözcüsü aynı gün Han Tuman'da öldürülen Ä°ranlıların cenazelerinin ‘kaybedilen yerlerin özgürleÅŸtirilmesi'nden sonra geri alınacağını duyuruyordu.
DEVLET DESTEKLİ ALGI ÇALIŞMALARI
Devlet ve IRGC baÄŸlantılı yayın organları, Han Tuman'ın geri alınması için Suriye, Hizbullah ve Ä°ran militanlarının “geniÅŸ kapsamlı bir karşı saldırı” hazırlığında olduÄŸunu iddia ediyordu. Yayımlanan haberlerde Ä°ran ‘danışmanları'nın destek verdiÄŸi rejim ordusunun merkezi rolüne dikkat çekiliyordu.
Yapılan haberlerde muhaliflerin sayıları yüzlerle ifade edilen, teyit edilmesi ve inanılması güç, büyük miktarlarda kayıplar verdiği aktarılıyordu.
Dini lider Hamaney'in sözcüsü niteliÄŸindeki Kayhan gazetesi, 11 Mayıs'ta “DireniÅŸ intikamını aldı, Han Tuman'da 500 ‘terörist' öldürüldü' manÅŸeti ile çıkıyordu. Gazetenin baÅŸyazısında “ ‘tekfirci teröristler' ile baÅŸa çıkabilecek Ä°ran ordusundan baÅŸka bir ordu olmadığı” yazılıyordu.
Ä°ranlı yetkililer ve IRGC baÄŸlantılı yayın organları ABD, Ä°srail, Suudi Arabistan ve Türkiye tarafından desteklenen güçlerin, Ä°ranlılara pusu kurmak için uzatılmış ateÅŸkesi ihlal ettiÄŸi ve Nusret Cephesi'nin ateÅŸkes kapsamı dışında olduÄŸundan bahsetmediÄŸi yönünde bir söylem oluÅŸturuyordu. Åžemkani 8 Mayıs'ta Meclis'te yaptığı konuÅŸmada “Amerikalılar, bölgedeki müttefikleri ve Nusret de dahil olmak üzere ‘terörist' müttefikleri ateÅŸkesin ‘iyi niyeti'ni suiistimal etmiÅŸtir” diyordu.
Muhsin Rızai de aynı ÅŸekilde ‘teröristlerin', “ateÅŸkesi suiistimal ettiÄŸini” söylüyor ve Ä°srail, Türkiye ve Suudi Arabistan'ı onlara yardım etmekle itham ediyordu.
Ä°ran Yargı Gücü BaÅŸkanı Ayetullah Sadık Laricani yayımladığı baÅŸsaÄŸlığı mektubunda Han Tuman yenilgisini “tekfircilerin ÅŸeytanî oyunu ve alçak saldırısı” olarak tanımlayarak saldırının “saf Muhammedî inancın” savunucularının “demirden iradeleri”ni güçlendireceÄŸini ve sonunda onların “kafir, müşrik ve ÅŸeytanın ordusunu” yeneceÄŸini yazıyordu.
8 Mayıs'ta IRGC baÄŸlantılı Tasnim Haber Ajansı da ateÅŸkesin ihlali ve yabancı desteÄŸi baÅŸlıkları üzerine yoÄŸunlaşıyordu. 9 Mayıs'ta Fars Haber Ajansı'nda yayımlanan bir yazıda “Suriye'de siyasi çözüm artık düşünülemeyeceÄŸi” belirtiliyordu.
11 Mayıs'ta Kayhan gazetesinde yer alan uzun yazıda ateÅŸkesin sınırları sorgulanıyor ve geçtiÄŸimiz ay El Ays'ta ve geçen hafta Han Tuman'da gerçekleÅŸen saldırıların “teröristler ve onları destekleyen hükümetlerin” ateÅŸkese asla baÄŸlı kalmadığı söyleniyordu.
RUSYA'NIN UMURSAMAZLIÄžI
İranlı yetkililer, Rusya'yı açık bir biçimde eleştirmedi. Ancak yayın organları Rusya'nın eylemsizliğini eleştiriyordu.
DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Amir Abdullahyan Ä°ran basınına yaptığı açıklamada, geçen hafta gerçekleÅŸtirdiÄŸi Moskova ziyaretinde “ateÅŸkes ihlallerinin sebepleri” ve “yanlış bir biçimde ‘ılımlılar' olarak adlandırılan ‘terörist' ve silahlı grupların ateÅŸkesi suiistimal ettikleri” konularının tartışıldığını söylüyordu.
Rusya'nın umursamazlığı reform yanlısı Kanun gazetesi tarafından da benzer biçimde eleÅŸtirilerek manÅŸete taşınıyordu: “Halep, Kerbela'ya Döndü”.
Muhsin Rızai'nin sahibi olduÄŸu Tabnak gazetesi de Rusya'nın “umursamazlığını” ağır biçimde eleÅŸtiriyor ve Rusların, Fetih Ordusu'nun saldırısı sırasında hava desteÄŸi vermediÄŸi gibi Palmira kalıntılarında senfoni dinleyip “keyif çattığını” yazıyordu.
Kayhan gazetesi 11 Mayıs'taki nüshasında Rusya'nın, müzakerecilerin Esed'in iktidarını kabul etmek üzere olduÄŸuna ve ateÅŸkesin de Esed'in elini güçlendireceÄŸine ‘safça' inandığını ima ediyordu. Gazete Tahran'ı n, ateÅŸkes anlaÅŸmalarına her zaman şüpheyle yaklaÅŸtığını ve Ä°ran özel kuvvetlerinin geçtiÄŸimiz ay Nusret Cephesi ile yaÅŸanan yoÄŸun çatışmalarda hava desteÄŸi saÄŸlamadığı için Rusya'ya kızgın olduÄŸunu aktarıyordu.
Ä°RAN'IN KAYIPLARI
İran ve bağlı milisleri, 400 ile 700 arasında değişen sayıda ağır bir kayıp vermiş olsa da IRGC Suriye savaşına uzun süre devam edebilecek gibi görünüyor.
Ä°ki hafta önce “danışman” sıfatı ile Han Tuman'da bulunan IRGC eski komutanlarından Aynullah Tebrizi, 2012 yılından beri Suriye'de ölen Ä°ranlıların sayısını 1.200 olarak açıklıyordu ki bu resmi sayıların çok üzerindeydi. Bu da, verdiÄŸi kayıpları halkla paylaÅŸmamakla bilinen Kudüs Güçleri'nin çok sayıda kayıtlı olamayan kayıp verildiÄŸini gösteriyordu.
Tebrizi, açıklanan sayılarda bu derece büyük bir fark olmasını, ölenlerinin çoÄŸunun “gönüllü” olarak kaydolmuÅŸ olmalarına baÄŸlıyordu.
kaynak: timeturk.com
Henüz yorum yapılmamış.